• francais
  • anglais

YUMURTA TAVUKLARINDA, KIRMIZI AKARLARA KARŞI MÜCADELE İÇİN ALTERNATİF ÇÖZÜMLER GELİŞMEKTEDİR 

 

Cyrille HENRIET, Altilis Satış Müdürü ile konuya genel bir bakış

 

Pdf’i indirin : Teknik makale n°2 – Yumurtacı tavuklarda kırmızı akarlar ile mücadele

 

Yumurtacı tavuk çiftliklerinin büyük bir kısmında kırmızı akar enfestasyonları görülmektedir. Peki ya bu mücadele için yenilikçi çözümler var mıdır ? Parazitlere karşı mücadelenin zorluğunu, teknik ve ekonomik sonuçların ise önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu sorunlara karşı farklı çözümler gelişmektedir : Artık birçok çiftlik kontakt ürünlerinden vazgeçip suya ilave edilen doğal ürünleri tercih etmektedir.

 

 

Çiftliklerde kırmızı akarlara hangi sıklıkta rastlanır ?

 

Bu sorun tüm dünyayı ilgilendirir. Sadece Avrupa’da değil, aynı zamanda ABD, Asya, Orta Doğu ve Afrika’da, kırmızı akar enfestasyonları görülmektedir. Yumurtacı tavuk yetiştiriciliği yapılan işletmelerin %80’inde kırmızı tavuk akarları bulunmaktadır.

 

Kümesler ne kadar eski ve bakımsız olursa, risk o kadar yüksek olur. Eski kümeslerde, ahşap yapılar olur ve akarların gizlenebileceği birçok « köşe » görülür. Tabii, yeni kümeslerin risksiz olduğu söylenemez.

 

Her zaman hatırlanması gerekilen birşey vardır : akarları görmememiz onların olmadığı anlamına gelmez ! Akarlar tavukların üzerinde yaşamazlar ve biz onları fark ettiğimizde onlar uzun süredir kümeslere yerleşmiş olurlar.

pou rouge

 

Kırmızı akarlar yüzünden çiftlikte hangi teknik sorunlarla karşı karşıya kalırız ?

 

Kırmızı akar enfestasyonları sadece yumurtlama performanslarını etkilemez.

 

İlk olarak strese yol açarlar. Kan emdikleri bölgelerde kızarıklık, şişkinlik ve kaşıntı olur. Şiddetli kaşıntı sonucu, davranış bozuklukları ve halsizlik olur. Yoğun enfestasyonlarda gagalama ve kanibalizm olabilir. En kötü durumlarda ise, tavuklarda anemi görülür ve ölümle sonuçlanır.

Bu davranış bozukluklarına paralel olarak, yem tüketimi değişmese de yumurta verimi ve kalitesi düşer (kabuk bütünlüğünde zayıflık, küçük yumurta, ezilen akarlar yüzünden kabukta kan lekeleri).

Akarların direkt olarak kan emmeye bağlı etkileri dışında sağlık açısından ikincil etkileri de vardır. Çeşitli çalışmalar kırmızı akarların hastalık vektörü olduğunu vurgulamıştır. Mesela kırmızı akarlar salmonellanın tekrarlamasında bir risk faktörü olarak tanımlanır.

 

Bir başka önemli husus ise, kırmızı akarların insanlar için doğrudan bir parazit olmasalar da, çiftlik çalışanlarında tahrişe ve alerjiye neden olabilmeleridir.

 

 

Akarlar ciddi ekonomik sorunlara yol açar. Dünyadaki verilere göz atalım.

 

Akar istilası olan bir çiftlikte, her tavuğun yıllık üretim düşüşünün 5-6 yumurta olduğunu, yem tüketimi artışının ise 3-5 gr olduğunu, ve yumurtaların bir kısmının satışa sunulamadıklarını var sayarsak, tavuk başına yıllık kaybı 1 euro olarak belirleyebiliriz !

 

Bir yumurta çiftliği için bu çok büyük bir kayıptır. Bu yüzden, kırmızı akarların eradikasyonu neredeyse imkansız olsa da popülasyonlarını kontrol altına alma stratejisi etkili olmalıdır.

 

Neden kırmızı akarlardan kurtulmak bu kadar zordur ?

Kırmızı akarların yaşam tarzları ve yapıları onlardan kurtulmamızı bir hayli zorlaştırıyor. Bu yüzden, onları ortadan kaldırmayı değil de popülasyonlarını kontrol etmeyi hedeflemek daha doğru olur.

 

Yeterince kan emmesi için bir akarın maksimum iki saate ihityacı vardır. Bildiğiniz üzere, karanlıkta yaşar ve çok dayanıklıdır : aylarca beslenmeden hayatta kalabilir ve tavuklar kümese yeniden gelir gelmez beslenmeye başlayıp üremeye devam eder.

 

Kırmızı akarlar kısa sürede çoğalırlar : akarların üreme döngüsü 1 haftada tamamlanır ve sayıları katlanarak artar. Yaşam döngüsünün hızı, akarlara önemli bir mütasyon gücü verir. Bu sayede, akarlar bulundukları ortama kolayca adapte olur. Böylece kimyasallara çok hızlı şekilde alışıp direnç gösterirler.

 

Zaman kaybetmeden hızlı bir şekilde harekete geçmek gerekir. Büyük bir istila oluşmadan iyi bir gözetim sayesinde güçlü bir strateji geliştirilebilir : tedaviyi geç başlatmak, büyük bir istila ile karşı karşıya kalmayı göze almaktır.

 

cycle vie pou TR

Kırmızı akarların yaşam döngüsü - Copyright Altilis

 

TEXTE dermanyssus TR

 

Uzun bir süre boyunca, kırmızı akarlara karşı sadece kimyasal böcek ilaçları kullanıldı. Asıl çözüm nedir ?

 

Akarlar bu ürünlere karşı çok dirençlidir. : bu yüzden onaylı ve etkili insektisit molekülleri giderek sınırlanmaktadır.

 

Büyük istilalar olduğunda, akarlar hep beraber, küme şeklinde yaşarlar. Sprey bir kimyasal ilaç uyguladığınızda, kümelerin içerisindeki bitler korunduğu için hiçbir şekilde etkilenmezler.

 

Kimyasal çözümler gün geçtikçe azalmaktadır. Birçok molekül yönetmeliklere uygun olmadıkları için kabul görmez. Etkisi görülmüş olan ilaçlar ise akarların direnç kazanmasını önlemek için az miktarda kullanılmalıdır.

 

Ayrıca, bu çözümlerin etkisi kısa sürede ortadan kalkar ve yeni bir uygulama yapmak zorunda kalınır. Bu uygulamalar meşakkatli ve masraflıdır.

 

Bu tür uygulamalarda molekül kalıntıları risklerini göz önünde bulundurmak gerekir. Bu ürünler kullanıcılar, hayvanlar ve çevre için büyük riskler taşır. Kullanıldıklarında, üreticilerin tavsiyelerine titizlikle uymak gerekir. Ayrıca, yumurta tüketicilerini de unutmamakta fayda vardır. Tüketiciler gittikçe kimyasal kullanımlarına karşı çıkıyor ve kimyasal içermeyen, doğal malzemelerle üretilmiş hayvansal gıdaları tercih ediyor.

 

Tüm bu nedenlerden dolayı çiftçiler parazitlere karşı farklı etkili yöntemler arayışındadırlar.

 

REDMITE ON A PERCH

Ahşap üzerinde kırmızı akarlar

Copyright Altilis

 

Alternatif çözümler var mıdır ?

Herşeyden önce, tarım uygulamalarının iyi yönetilmesi önemlidir. Kümesler boşaltıldığında, iyi bir temizleme ve dezenfeksyon işlemi yapılmalıdır. Yabani kuşlar veya kemirgenler gibi zararlı hayvanların varlığına karşı etkili bir çözüm uygulamak kontaminasyon kaynaklarını sınırlamanın bir yoludur.

 

Ayrıca, biyolojik kontrol etkili bir çözüm olabilir. Kırmızı akarların doğal avcıları olan böcekler kullanılabilir. Yeni yeni görülmeye başlayan bu yöntem etkili gibi görünüyor fakat şu an için, maalesef konu ile ilgili yeterince bilgiye sahip değiliz.

 

Diğer çözüm : silika veya diyatom toprağı bazlı ürünler. Bu ürünler akarın vücut yüzeyindeki emilimini bozmak suretiyle, akarın dehidrasyonuna ve ölümüne yol açar. Bu çözümler toz halinde veya sıvı halinde olup kümeslere püskürtülür. Yöntem etkili olabilir fakat meşakkatli, büyük zaman kaybına yol açan ve ayrıca hem tavukları hem de çalışanları rahatsız eden bir yöntemdir. Son olarak belirtilmesi gereken önemli bir nokta vardır. Uygulamaları sık sık ve sürekli yenilenmesi gerekir.

 

Bir başka çözüm ise beslenmeden geçer. Sektördeki profesyoneller bu yöntem hakkında pozitif bir düşünceye sahiptir.

 

Bugün çiftçilerin tercih ettikleri çözümler nelerdir?

 

Daha önce bahsetmiş olduğumuz dezavantajları yüzünden, hiç kimse kimyasalları tercih etmez.

 

En önemli husus : makul bir maliyet ile etkili bir sonuç yani istila seviyesinde önemli bir azalma görülmelidir.

 

Uygulama şekli çok önemlidir. Çiftçiler, kullanımı kolay ve esnek, meşakkatli olmayan, ve en önemlisi kendileri ve tavukları için zararlı olmayan, toksik kalıntılar bırakmayan çözüm arayışı içindedir.

 

Gıda yolu ile verilen çözümler bu avantajların birçoğuna sahiptir. Mesela, bitki veya bitki özlerinden üretilen yumurtacı tavukların yemleri bu nedenlerden dolayı tercih edilir.

 

 

İçme suyu veya yem ile verilen bitki özlerinden hangi etkiler beklenilmelidir?

 

Bitki özlerinden elde edilen ürünler tavukların kırmızı akar istilalarına karşı daha iyi direnmeleri için iyi bir yardımcıdır.

 

Genelde suya veya yeme ilave edilerek kullanılan bu çözümler, hem tavukların yumurtlama performansını destekler, hem hayvan refahını iyileştirir ve aynı zamanda çiftçilerin konforunu arttırır.

 

Bu doğal çözümler sayesinde, hayvanların sakinleştiğini görürüz. Sapkın davranışların ve ölüm oranlarının azaldığı ve performansların olumlu şekilde etkilendiği gözlemlenir. Mesela, daha az lekeli yumurta ve daha fazla yumurta üretimi olur.

 

plants vs red mite

Kullanılan bitki örnekleri : kekik, sardunya, limon otu

 

Bitkiler yeme ilave edildiğinde, yem teslimat süreçlerini özenle kontrol etmek gerekir. Bu sistem ile yem üretiminde hiçbir esneklik olmaz. Kullanılan bitki miktarları yüksek olur ve önemli maliyetlere yol açar.

 

İçme suyuna ilave edilen çözümler daha pratiktir. Kullanım süresini tam olarak belirlememizi, yani çiftliğe uygun, akarın metabolizması üzerinde mükemmel bir etki sağlayan bir protokol hazırlamamız mümkündür.

 

Bu nedenlerden dolayı, suda kullanılan uygulamalar daha etkilidir.